1.Kitap okumak zihnimizi diri tutar; araştırmalara göre düzenli kitap okumak beyni aktif hale getirdiği için (birşeyler izlerken bu aktiflik oluşmaz) Alzheimer vb. hastalıkların ilerlemesini yavaşlatabilir ve hatta önleyebilir. Sonuçta kaslarımız gibi beynimiz de sağlıklı kalabilmek için çalıştırmalıdır. Zeka oyunları, yapboz tarzı aktiviteler de kitap okumak gibi beyne egzersiz yaptırmamızı sağlar. Allah-u Teala(CC), beynimizi ve tüm vücudumuzu kullanalım, güzel amaçlar için çalıştıralım diye bize emanet etmiş ve ilk emir olarak da ‘OKU’ buyurmuştur. Kainatta, çevremizde, ailemizde, kendimizde neler olduğunu inceleyebilmek de okumaktır. Kitapları ve diğer herşeyi okuyabildiğimiz=anlayabildiğimiz kadar gelişebiliriz. Öyleyse beynimizi hayırlı kitaplar okuyarak hayra yöneltelim.
2.Kitap okumak kendine ‘bedava’ terapi yapmaktır; 30 dakikalık bir okuma sonucunda kan basıncımız, kalp atış hızımız ve olumsuz duygu durumumuz hızla düşer. Tüm hastalıkların kaynağı olan üzüntü ve stresten tamamen kurtulamasak da rahatlamak istediğimizde 2sayfa bile olsa okuyarak stresimizi azaltabiliriz. Bunu araştırmalarına konu edinen araştırmacılar; ‘uykudan önce yarım saatlik bir okuma yapmak, günün yorgunluğunu alır, beyni rahatlatır ve uykuyu kolaylaştırır’ sonucuna ulaşmıştır. Bedava dedim çünkü satın almak zorunda değilsiniz; kütüphaneler ve e-kitaplar var. Telefonumuzdan bile okumak mümkün artık…
3. Kitap okudukça bilgi seviyeniz ve kelime hazineniz artar; ne kadar çok kelime bilirsek fikir ve duygularımızı o kadar güzel ifade edebiliriz. Böylece iletişim kaynaklı sorunların önüne geçer ve anlatamamanın verdiği sıkıntıyı yaşamayız. İki dinleyip bir söyleyebilmek için, kendimizi net ifade eden kısa cümlelere ihtiyacımız var. Bir konuda bilgi sahibi biri olduğunuzda ve kelimelere dökebildiğinizde, o alanda kendinizi daha rahat hissedersiniz çünkü insan bilmediğinden korkar. Bildiğiniz, tanıdığınız bir yol mu daha rahattır yoksa ilk kez geçtiğiniz bir yol mu? Bildiğiniz alanda fikirlerinizi daha rahat ifade edebilir ve daha özgüvenli hissedersiniz. Sonuçta kitap=bilgi=özgüven oluşturur.
4. Kitap okumak pratik düşünebilmeyi sağlar; olaylar arasında hızlı bağlantı kurmayı ve bir sorun yaşadığımızda soruna değil çözüme odaklanabilmeyi kitap okumaya borçluyuz. Tahmin, çözüm, feraset, ilerigörüşlülük, bakış açısını değiştirebilmek, hoşgörü ve empati kurabilmek de cabası…
5. Kitap okumak dikkat süremizi yükseltir; Bulduğumuz 5-10 dakikalık aralarda; örneğin sıra/birini beklerken, otobüs/ metroda, yemeğin pişmesini beklerken, uykudan önce vb tüm dikkatimizi odaklayarak kitap okuyabilirsek, an’da olmayı başarır ve meditasyon etkisi oluşturarak kendimizi tedavi edebiliriz. Dikkati tek noktaya odaklamak elbette okumak dışında başka işlerde de mümkün, yaptığımız tüm işlerde sadece o işe odaklanabilmek en güzeli… Fakat maalesef çağımızda dikkat dağıtıcı çok fazla etken bulunuyor ve dikkatimiz hızla başka alana (telefon, tv, arkada, mail, gürültü vs) kayıyor. İşte kitap okumak bize bu konuda bir egzersiz yaptırır. Okuduğumuza 5-10dk odaklanabilirsek beynimize şu mesajı veriyoruz: ‘okurken ve tüm işlerimde sadece o işe odaklanırım’. Bu odaklanma pratiğini günde 3-5 kez yaptığınızı düşünün, bir süre sonra diğer işlerinizde de odaklanma sürenizin arttığını göreceksiniz.
6. Kitap okuma alışkanlığı, bir süre sonra yazma isteği oluşturur; öğrendikçe, düşündükçe, keşfettikçe artık içinizde biriken duygu ve düşünceler kağıda dökülmek isteyecek. Bu çok okuyan herkesin yazar olacağı anlamına gelmiyor elbette. Günlük, deneme, blog yazıları, günlük notlar, kitap okurken sayfaya notlar almak, başka kitap/filmle bağlantı kurmak ve bunu yazmak istemek vs mutlaka yazmaya başlarsınız.
7. Kitap okumak ruhunuza ve bedeninize şifadır; üretkenliği, huzuru, rahatlamayı, farklı hayatlar tanımayı, umudu, odaklanmayı, anlamayı ve anlatmayı, bilgilenmeyi, kendimizle veya sevdiğimiz biriyle güzel vakti geçirmeyi, ilham vermeyi sağladığına göre kitaplar elbette en güzel ve en doğal ilaçtır! Üstelik de BULAŞICIDIR ! özellikle rol model olmanız gereken çocuklarınız varsa, kitap okuduğunuzu görmek bir süre sonra onlara da geçecektir. Yalnız olmadığınızı hissettiren en güzel dostlardır kitaplar, daha ne olsun 🙂
YAZI YAZMANIN FAYDALARI
Okuma alışkanlığı edindikten sonra otomatik olarak gelen yeni alışkanlıktır yazmak!
Günde 3-5 sayfa da olsa okumaya devam ederseniz, bir süre sonra yazma isteği kendiliğinden oluşacaktır.
Yazmak; düşüncelerimizi düzenlememizi, kelime dağarcığımızı kullanılır hale getirmeyi, duygularımızı anlamlandırmayı ve stres seviyemizi azaltmayı sağlar. Konuşarak anlatamadığımız zor konuları, yazarak daha kolay ifade edebiliriz. Kötü olayların travmatik etkilerini yazarak tedavi edebilir ve bu sayede vücudumuzda birikmiş olan stresi=ağrıları azaltabiliriz. Düşünerek ve konuşarak içinden çıkamadığınız konularda lütfen yazın ve etkilerini görün!
Yazarken çıkan sesleri duymak, yazdığımızı görmek ve kalemin kâğıda yaptığı baskı beynimizdeki birçok duyuyu aktifleştirir ve yazdıklarımız hafızamızda daha kalıcı yer edinir. O sebeple ne kadar kolaylık sağlasa ve bazı ülkelerde tamamen dijital gereçler kullanılsa da bilgisayarla-telefonla yapılan yazma işlemi, kağıt-kaleminin yerini tutamaz.
Eğer çevrenizde kendini yazarak ifade eden birileri varsa dikkat edin; hayatındaki zorluk ve hastalıklara karşı daha pozitif bakış açısına sahip olduğunu, problemleri yazarak anlamlandırmanın rahatlatıcı etkisini yaşadığını, soruna değil çözüme odaklandığını ve bir çözüm olmadığı durumlarda olanları daha kolay kabullendiğini gözlemleyeceksiniz.
Düzenli olarak okumak ve yazmak, hayatı düzenli programlamaya sebebiyet verir ve düzen başarıyı getirir. Zamanla entelektüel birikim artar ve bu da kendine güveni doğurur. Beyni zinde tutar ve yeni fikirler üretmeye katkı sağlar. Zihin, okurken ve yazarken günlük egzersizini tamamlar, aktifleşir. Yazmak da okumak gibi tedavi edicidir; 65 yaş üzeri bir grup hasta üzerinde araştırma yapılmış, duygu ve düşüncelerini her gün 20 dk yazmaları istenmiş ve 21 gün sonunda hastalıklarında kayda değer iyileşmeler gözlemlenmiştir. Yazmanın etkileri hastalara sorulduğunda, her gün yazı yazdıktan sonra çok daha rahatlamış hissettiklerini belirtmişlerdir. Kanser ve astım gibi ağır hastalıkları olanlarda yine günlük 15-20 dakikalık yazma eyleminin olumlu sonuçları gözlemlenmiştir. İnanılmaz gibi gelse de yazmak ve okumak gerçekten kendi kendinize yapabileceğiniz çok basit bir tedavi yöntemidir.
İşte bu sebeple KALENDERGAH’TA KİTAP VE DEFTERLER DE BULUNUYOR!
Güzele bakmak, güzel düşünmek, güzel kokular ve tatlar almak, güzel şeyler okumak ve dinlemek insana huzur verir. Gayemiz; hem psikolojik ve fiziksel fayda sağlayan, ruha ve bedene şifalı olan ürünleri daha çok kişiye ulaştırabilmek olduğu için kitap ve defter olmazsa olmaz! Sizlerde kendinize bir terapi uygulamak, hem arınmak hem de benliğinizi yeniden keşfetmek için kitap ve defterlerimize BURADAN ulaşabilirsiniz ♥